Kızıldeniz'den Akdeniz'e

Kızıldeniz’den Akdeniz’e – Kaş’tan bir bakış

90’lı yıllardaki Ege ve Akdeniz dalışlarımda kayaların altında saklanırken gördüğüm bazı koca gözlü balıkların Kızıldeniz’den geldiklerini ilk defa duymuştum. Kaş bölgesinin dayanılmaz çekiciliğinden etkilenip profesyonel hayatıma burada devam etme kararım sonrasında ise, bölgenin sualtı biyolojik çeşitliliği ve dinamikleri ile yakından ilgilenme fırsatı buldum. Kaş-Kekova Deniz Koruma Alanı’nda devamlı dalmak ayrıcalığını yaşayabilmem ve kendimi bölgede bir paydaş olarak hissetmem ise, doğayı belgelemeye olan ilgimi bir görev gibi algılamama yol açtı diyebilirim…

Kapalı bir deniz olan Akdeniz’in evriminde etkin olan faktörlerin en önemlilerinden biri istilacı türlerdir. Bulunduğumuz bölge ise konumu dolayısı ile, Süveyş kanalından girenlerin etkisinde. Bu “lesepsiyen” türler göç olgusunun ilk gözlemlendiği günlerden beri bilim insanlarının, belgesel yapımcılarının ve dalıcıların ilgi kaynağı oldu. Bu bölgede hayatımızı dalarak kazanan bizler ise yıllardır bu türlerin çeşitlenen ve yoğunlaşan varlığını meraklı gözlerle ve bazen endişeyle izliyoruz… Akdeniz’in herhangi bir bölgesinde önceden görmediğiniz bir türden canlıya rastlarsanız, lütfen kitabın en sonundaki formu doldurup bilgilerini bize ulaştırınız: bu şekilde bilimadamlarının istilacı yayılımları takip etmesine yardımcı olabilirsiniz. Biz tür bilgisiyle size dönüş yapacağız.

Bu kitapla, deniz biyolojisi meraklısı bir amatör sualtı fotoğrafçısının gözünden, bilimsellik ve bütünlük iddiası olmaktan çok estetik bir yaklaşımla, bu bölgede görülen Kızıldeniz göçmenlerine yönelik 2000 – 2015 yıllarına ait sualtı gözlemlerimi 58 türün 128 fotoğrafı ile sunuyorum. Mümkün olduğu kadar kısa tutmaya çalıştığım yorumlar ise dalıcı gözüyle canlıya özel ve bazı yerel bilgileri aktarmaya yönelikler.

Epeyce inat, sabır ve foto denemesi bitmesini istemediğim yüzlerce keyifli, ruhun gıdası dalışı doldurdu. Kendimce bir katkıda bulunmak ve sualtına merakla ve sevgiyle bakanlara bu canlıları, esasta onların güzelliklerine açılan bir pencereden ulaştırmayı denedim. Doğanın yaratıklarına hayran olmamak elde degil, sualtındakiler ise daha uzak bize, daha gizemli: çıplak gözle, fotoğraf makinasının flaşlarının ışığı olmadan fark edilmesi imkansız bu renklerin. Bu kadarı da bizim ayrıcalığımız olsun, umarım bu pencereden bakmak size de zevk verir…